Haber

Başkan Yardımcısı Yılmaz, 2023 2. Yarı Ekonomi ve İstişare Toplantısı’nın ardından konuştu

Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Bir yandan ithal ürünleri yurt içinde üretip, diğer yandan daha çok ihracat yaparak, sadece mal değil, daha çok hizmet ihraç ederek döviz kazandırıcı faaliyetler geliştirilmelidir” dedi. söz konusu.

Yılmaz başkanlığında 2023 2.Dönem Ekonomi ve İstişare Toplantısı gerçekleştirildi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı katıldı. toplantı.

Görüşmenin ardından bir açıklama yapan Yılmaz, dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgenin zorlu bir dönemden geçtiğini belirterek, görüşmede sürecin getirdiği fırsatların yanı sıra zorlukların da ele alındığını söyledi.

Kamu ve özel şubelerin ortak temel amacının istikrar içinde büyümek, gelişmek ve toplumsal refahı artırmak olduğunu vurgulayan Yılmaz, büyümeyi istikrarlı ve istikrarlı bir ortamda gerçekleştirmenin değerli olduğunu kaydetti.

“Sosyal açıdan da son derece değerli”

Ekonominin hedeflerine, serbest piyasa ve rekabetin esas olduğu, güçlü işleyen bir hukuk sistemi içinde ulaşılması gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, bu çerçevede finansal istikrar ve fiyat istikrarının değerine işaret edildiğini belirtti.

“Enflasyonla mücadele, fiyat istikrarının sağlanması sadece ekonomik anlamda değil, toplumsal anlamda da son derece değerli. Enflasyonla mücadelenin gerekliliği ve bunun sabırla ve sabırla yapılması gerektiği konusunda genel bir kanı olduğunu söyleyebilirim.” Israrla” diyen Yılmaz, siyasi istikrarın devam etmesi ve belirsizliğin öngörülebilirliği azaltması ve artırması açısından ekonomi için son derece değerli olduğunu dile getirdi.

Eylül ayında kamuoyu ile paylaşılacak olan Orta Vadeli Programın (OVP) ekonomide öngörülebilirliğin artmasında değerli bir rol oynayacağını belirten Yılmaz, “Girdi maliyetlerini azaltan, ara maliyetleri azaltan ve istihdamı artıran politikaların önemi” arzın enflasyonla ilişkisi bir kez daha vurgulandı.” terimini kullandı.

Bu kapsamda gıda konusunun üzerinde durulduğunu belirten Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Konut arzının artırılması ve konut maliyetlerinin düşürülmesi noktasında da değerli katkı ve görüşlere değinildi. Bir yandan bütçe disiplinini sağlarken diğer yandan artan harcamaların bütçede de önüne geçilebilmesi için yaptığımız çalışmalar var. bütçe açığımızı bariz seviyenin üzerine çıkarmayalım.Bu çalışmalar çerçevesinde ana hedefimiz; deprem ile ilgili bir defalık harcamalar hariç, Türkiye’nin Maastricht Kriterleri civarında bütçe açığı vermeye devam etmesidir. Bu kapsamda bazı tedbirler aldık, gelir tedbirleri aldık biliyorsunuz ama bunlar yeterli değil, kamuda mutlaka harcama tedbirleri alınmalı.”

Kamu ve özel sektör şubelerinin yurtiçi tasarruf oranlarını artırması halinde cari açığın aşağı çekileceğini belirten Yılmaz, dışa bağımlılığı azaltacak yerli ve milli üretimin desteklenmesi ve ortak ürünlerin yerli üretimine seçici esaslar verilmesi konusunda görüş birliği olduğunu belirtti. özellikle mallar. Özellikle dolaysız vergilerin payının artırılması ve vergi sisteminin sadeleştirilmesi yönünde bir beklenti olduğunu belirtti.

“İhracat, yatırım ve üretim konuları istisnadır”

Toplantıda sektörün arsa konusunun da gündemde olduğuna dikkati çeken Yılmaz, bu konuda bazı uluslararası karşılaştırmalar yapılarak çevre, tarım ve diğer konulara dikkat edilerek sektöre katkı sağlanması amacıyla dile bir çalışma getirildiğini belirtti. uygun maliyetlerle sektörün ihtiyacı olan arazi.

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansmana erişiminin de gündeme geldiğini ifade eden Yılmaz, “Biliyorsunuz para politikamız çerçevesinde atılan bazı adımlar var. Kredilerde miktarsal sıkılaştırma denen uygulamalar var. bu toplantıda da belirtildiği gibi ihracat, yatırım ve üretim konuları bu sıkılaştırmanın dışında tutuluyor.”Bazı tüketim noktalarında ya da büyümeyle pek ilgili olmayan noktalarda niceliksel sıkılaştırma yapılırken, tüketimde daha esnek bir tutum olduğunu söyleyebilirim. ihracatımızı, yatırımlarımızı ve üretimimizi artıracak konular. Önümüzdeki aylarda bunun yansımalarını daha iyi bir şekilde göreceğimizi belirtmek isterim.” ifadelerini kullandı.

İhracatın ve döviz kazandırıcı faaliyetlerin Türkiye için çok değerli olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Bir yandan ithal edilen işleri yurt içinde üreterek, diğer yandan da daha fazla ihracat yaparak ülkemizin döviz kazandırıcı faaliyetleri geliştirilmelidir. sadece mal değil, daha çok hizmet ihraç etmek.Burada katma değerin ölçü kadar değerli olduğundan bahsedildi.” bilgileri verdi.

“Mesleki eğitimi özel bir branşla daha geniş bir biçimde ele almamız gerekiyor”

Başkan Yardımcısı Yılmaz, toplantıda Türkiye’nin daha fazla teknoloji ve bilgi içeriğine sahip, katma değeri yüksek ürünlere dönüşmesi noktasında genel bir mutabakat olduğunu belirterek, “Bunun da ihmal edilmeden yapılması gerektiği toplantıda dile getirildi. klasik kesimler ve ağır iş kolları Bir yandan katma değeri yüksek ve teknoloji yoğun bölümlerde ihracatımızı ve döviz kazandırıcı faaliyetlerimizi geliştirmek, diğer yandan dönüşümü desteklemek için iki sınırlı stratejiden bahsedebiliriz. ağır iş ve istihdam ağırlıklı branşlarda bölgesel politikalarımızı dikkate alarak ve bunları ihmal etmeyerek, büyümeyi artıracak, istihdamı ve bölgesel kalkınmayı destekleyecek bir çerçeveye odaklandığımızı söyleyebilirim.” söz konusu.

İstihdam konusunda en çok dile getirilen konulardan birinin mesleki eğitim ve ara iş gücü ihtiyacı olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Burada en çok üzerinde durulan nokta, eğitim sistemimiz ile işgücü piyasamızın ihtiyaçları arasındaki örtüşmenin artırılmasıydı. elden, iş başında eğitim ve stajlar Çalışma Bakanlığımız tarafından yürütülmekte olup, fırsatlar gibi programlara ağırlık verilmiştir.” dedi.

Kamu ve özel sektör iş birliğinin de öne çıkan konular arasında olduğunu belirten Yılmaz, “Son yıllarda bazı itibarlı firmalarımızın mesleki eğitim alanına girmiş olması, puanları yüksek olan öğrencilerimizi mesleki eğitimi tercih etmeye teşvik ediyor. Bu dikkate değer bir gelişme.Önümüzdeki dönemlerde ekonomimizin ve sosyal hayatımızın ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak mesleki eğitim konusunu özel müdürlükle birlikte çok daha geniş bir şekilde ele almamız gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.

Yapısal reformlar

Yılmaz, toplantıda verimliliği ve rekabeti artırmaya yönelik yapısal reformların da ele alındığını belirterek, şöyle devam etti:

“Yapısal reformların iki boyutu olduğunu söylemek isterim. Birincisi, yapısal reformlar orta vadede somut sonuçlar veriyor ve değerli bir değişime yol açıyor. Bu anlamda değerliler ama en az yapısal reformların etkisi kadar değerli. Yapısal reform yapabilen ülkeler, Daha parlak ülkelerdir.Bundan dolayı beklentilerin daha çabuk düzeldiği ülkelerdir.Yapısal reformlar bu yönüyle beklenti kanalıyla kısa vadede hızlı etki gösterir.Dolayısıyla, Türkiye olarak hedefimiz, sacayağımızın üçüncü ayağını oluşturan yapısal reformların yanı sıra para ve maliye politikalarıyla yolumuza devam etmektir. . İnşallah eylül ayında bu konuları camiayla paylaşacağız.”

Yılmaz, toplantıda markalaşma ve markalaşma desteklerinin güçlendirilmesi konularının da ele alındığını belirtti.

Toplantının gündeminde Avrupa Birliği Yeşil Anlaşması, çevre ve sürdürülebilirlik konularının yer aldığını anlatan Yılmaz, şunları paylaştı:

“Aslında bu politikalar cari açığımızı doğrudan etkiliyor. Bildiğiniz gibi Türkiye çok yoğun enerji kullanan ve ithal eden bir ülke. Dolayısıyla enerji verimliliğini, sürdürülebilirliği artırdığımızda ve yeşil bir ekonomi geliştirdiğimizde bunun aynı zamanda azaltıcı etkisi de oluyor. “Önümüzdeki dönemde sürdürülebilirlik konusunda yeniden adımlar atmaya devam edeceğiz. Yenilenebilir enerji, yerel enerji ve enerji verimliliği bahisleri bir kez daha tartıştığımız konuların ortasındaydı.”

Cevdet Yılmaz, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin enflasyonla mücadele sürecinde iç talebin daha dengeli bir seyir izleyeceği bir ülke olacağını belirterek, “Dolayısıyla iç talebin daha istikrarlı olduğu bir ortamda dış pazarlar daha fazla önem kazanacaktır. pazarlar, bunu yeni ürünlerle, uzak ülkelerle desteklemek, stratejiden diğer alanlara kadar Türkiye’nin ihracat hedeflerini daha üst seviyelere çıkarmak odaklandığımız önemli bir konu oldu.” açıklamasını yaptı.

Türkiye Yüzyılını inşa etme sürecinde ilgili tüm taraflarla istişare etmeye devam edeceklerini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

“85 milyonluk hükümet olarak, alt, orta gelirden üst orta gelire çıkmış bir ülke olarak ülkemizin hedeflerine ulaşması için tüm toplumsal kesimlerle birlikte üzerimize düşeni yapacağız. yüksek gelirli ülkeler ligi vizyonunu gerçekleştirmek ve uluslararası arenada çok daha güçlü bir şekilde yerini almak için “Türkiye’nin yüzyılı hepimizin yüzyılıdır. Personeli, çalışanları, kamu, özel, sivil toplum, sendikalar ve akademik dünya ile tüm birimlerin katkılarıyla inşa edilebilecek bir yüzyıldır.”

Bazen kısa vadeli gündemlerin orta ve uzun vadeye bakmamızı engellediğine dikkati çeken Yılmaz, “Ülkemizin geleceğinin çok parlak olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Zor zamanlarda değerli girişimlerde bulundu, dünyadan hızlı büyüdü. , daha fazla istihdam üretti ama bir yandan da onlarla sorunlarımız var. Onlarla hep birlikte ilgileniyoruz. Onları da çözmeye çalışıyoruz.” söz konusu.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Dış Ekonomik Çıkarlar Konseyi (DEİK), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türk Sanayicileri ve iş adamları katıldı. Dernek (TÜSİAD), Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON), Türkiye Seyahat Acenteleri Derneği (TÜRSAB), Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD), Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), İstanbul Ticaret Odası ( İTO ), İstanbul Sanayi Odası (İSO), Ankara Ticaret Odası (ATO), Ankara Sanayi Odası (ASO), Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği (MESİAD), Türkiye İktisadi Teşebbüsü ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF), Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), Türkiye Perakendeciler Federasyonu, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD), Tüm Lokantalar ve Turizm Derneği (TÜRES), Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) ve e-ticaret platformu temsilcileri katıldı.

haberakcakent.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort