Karıncalar hakkında ilginç keşif: Desenlerin gizemi çözüldü
COVID-19 salgını sırasında uygulanan karantina kısıtlamaları sebebiyle okullar ve iş yerleri kapatılarak insanlar evlerinde kalmaya zorlandığı sırada, pek çok kişi farklı hobiler edindi. Bazıları el sanatları veya yoga ile ilgilenirken, bir böcek bilimci, öğrencilerini oldukça fark bir projeye dahil etti: Karıncaların yüz desenlerini incelemek.
Öğrencilerinin 11.000’den fazla karınca türünün yakın plan fotoğraflarını çekip ayrıntılı olarak yüz desenlerini incelemelerini sağlayan böcek bilimci Clint Penick’in projesi, Georgia’daki Kennesaw Eyalet Üniversitesi’nde başladı. Her biri kendi başına büyüleyici olan fotoğraflar, desenleri ve karıncaların yüzlerinde bulunan farklı doku ve desenlerin hayatta kalmalarına bir tür fayda sağlayabileceği fikrini ortaya çıkarmaya başladı.
Science News tarafından yayınlanan bir açıklamada Penick, örneğin toprakta yaşayan bazı karınca türlerinin, kum tanelerinin aralarına sığamayacağı kadar birbirine yakın olan yüksek yüz çıkıntılarına sahip olduğunu söyledi. Bu, çıkıntıların karıncaları sert alt tabakalara tırmanırken olabilecek çiziklerden koruduğunu gösterebilir.
Karınca yüzleri inanılmaz derecede ayrıntılı ve çeşitlidir. Bu çeşitlilik o kadar muazzam ki, farklı yüz ayrıntılarını tanımlayan 150’den fazla terim bulunuyor. Görüntüler, Penick’in yüz desenleri için kendi daha geniş kategorilerini (pürüzsüz, ağsı, çizgili, noktalı ve yumrulu) bulmasına yardımcı oldu ve bu da 11.739 karınca görüntüsünün sınıflandırılması ile sonuçlandı. Bu sınıflandırma sistemi, farklı desenlerin neden bulunduğu ve bunların karınca davranışlarında nasıl bir rol oynayabileceği gibi soruların yanıtlanmasına yardımcı oldu.
Ekip, yüz desenlerini mikro şekillenme olarak adlandırıyor ve pürüzsüzlüğün çoğu karınca yüzünün atalarından kalma bir özellik olduğuna dair güçlü kanıtlar olduğunu öneriyor. Karıncaların evrimi boyunca diğer dört durumun birçok kez değiştiğine dair kanıtların bulunduğunu ve yumrulu mikro şekillenme modelinin en az yaygın olanı olduğunu buldular. Bu desen çoğunlukla mantar yetiştiricisi türler olan Attini ailesine ait karıncalarda bulundu.
Araştırmacılar, bu farklı mikro şekillenme desenlerinin karıncalar üzerindeki rolünden tamamen emin olmasalar da, bunların aşınmaları ve yaralanmaları azaltabileceğini, karıncaların nem kaybetmesini önleyebileceğini, iletişimi etkileyebileceğini ve hatta karıncalarla temas ettikleri farklı mikroplar arasındaki etkileşimleri etkileyebileceğini öneriyorlar.
Tek bir gram toprağın 10 milyar mikrop içerebileceği göz önüne alındığında, pürüzsüz olmayan ve bunun yerine oyuklardan oluşan bir yüze sahip olmak, köpekbalığı dişlerinin pürüzlü yüzeyinde gözlemlendiği gibi biyofilmlerin büyümesini bozabilir.
Ekip, daha fazla araştırma için bu farklı yüz karmaşıklıklarının gelişmesine neden olan baskıların çözülmesine yardımcı olabilecek tür düzeyinde mikro şekillenme kalıplarının karşılaştırılmasını öneriyor.
Makale Myrmecological News üzerinde yayınlandı.